Rıza Kayaalp’in rekora ulaşan hikayesi

Rıza Kayaalp’in rekora ulaşan hikayesi

Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 9’uncu kez altın madalyaya ulaşarak Avrupa şampiyonluğu rekoru kıran milli sporcu Rıza Kayaalp, 2005 yılında Yozgat’tan Ankara’ya geliş hikayesini ve geleceği hakkında açıklamalarda bulundu.

Önemli olanın istikrarı sürdürmek olduğunu belirten Rıza Kayaalp, “Güzel bir duygu bu kadar başarıyı üst üste kazanmak çok da zor. Ama büyük emekler veriyoruz, çok da çalışıyoruz, antrenmanlarımızda çok özen gösteriyoruz. Birçok antrenman partneriyle birlikte çalışıyorum. Zaten bu şampiyonalara çok uzun zamandır hazırlanıyoruz. İyi çalışınca da şükür Allah da yetenek vermiş, bunu kullanınca başarılar geliyor. Tabii ki üst üste bu kadar başarıyı elde etmek çok zor. Bu istikrarı korumak çok zor, bunun için de her zaman istekli olmak, arzulu olmak, işi severek yapmak ve yaşantımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Bunların hepsini de yaptığımı düşünüyorum. Allaha şükür 9’uncu Avrupa şampiyonluğunu kazanarak rekoru da kırmış oldum. Tabii ki bu önemli değil, önemli olan bunu devam ettirebilmek. Bırakana kadar 9, 10, 11 yapabilmek önemli. Tabi bunların yanı sıra dünya şampiyonası var, olimpiyatlar var. Oralara da bir işaret oldu. İnşallah aynı başarıyı oralarda da tekrarlamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Aldığımız madalyalar olimpiyatın habercisi”

Rakiplere korku saldıklarını ve maça girerken hissettiklerini ifade eden Kayaalp, “Tabii ki iyi başladık sezona Avrupa Şampiyonası’nı iyi geçirdik. Durmayacağız, çünkü çok zaman kısa 5-6 ay gibi dünya şampiyonasına zaman var. Bunu aynı istikrarla devam ettirip inşallah orada da ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, 4’üncü Dünya şampiyonluğumu elde etmek istiyorum. Bu da benim için yeni bir rekor olacak. İnşallah bakalım kamplarımız başlayacak, tekrar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Dediğim gibi yeter ki istekli ve arzulu olalım, bu ülkeyi en iyi şekilde temsil etmek birinci hedefimiz olsun, o zaman oraları halledip başarı kazanıp dönebileceğimizi düşünüyorum. Sonrasında da olimpiyatlar var. Olimpiyatlara da 1,5 yıl gibi kısa bir zaman kaldı. Bu Avrupa Şampiyonası’ndaki, Dünya Şampiyonası’ndaki ve olimpiyatlardaki rakiplerimiz aynı rakipler. Tabi olimpiyat öncesi bu başarıları kazanmak olimpiyat habercisi oluyor tabi istikrarı bozmazsak. O rakipler orada da çıkacak karşımıza. Buralarda yenip, onlara bir korku vermek de iyi oluyor. Çünkü o maça girince, o rakiple maça çıkacağımız zaman bunu hissediyoruz. O korkuyu verdiğimizi daha önceden hissediyoruz. Yolumuza aynı şekilde devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Boyun fıtığını tedavi ettirdim”

Rıza Kayaalp, sakatlık olmadığında gücünü iyi kullanan bir sporcu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Biraz sakatlığım vardı o iyileştikten sonra gerçekten de gücümü bulmaya başladım. 3-4 kişiyle güreş antrenmanı yapıyorum. İyileştikten, eski gücüme kavuştuktan sonra 2-3 kişiyle rahat güreş yapabiliyorum. Tabii ki günlük sabah, öğle, akşam olmak üzere 4-5 saat antrenman programımız var. Aylar öncesinden biz bu şampiyona hazırlıklarına başlıyoruz. Sonrasında milli takım kamplarımız oluyor 20’şer günlük. Avrupa şampiyonasına kadar 4-5 kampımız oluyor. Buralarda gücümüzü zirveye çıkarmaya çalışıyoruz. Benim daha önceden bir problemim vardı, dünya şampiyonasını kaybetmiştim, ilk kez bir dünya şampiyonasından madalyasız dönmüştüm, 2018’in ekim ayındaki dünya şampiyonasından. Boyun fıtığı vardı, oradan dönünce MR çekildim, boyun fıtığından dolayı kollarımın, sırtımın ağrıdığını ve gücümü kullanamadığımı öğrendim. Bunun tedavisini yaptırdım ve yaptırdıktan sonra Allah’a şükür 2-3 katı seviyemi artırdım. Bu da çok etkili oldu başarı kazanmamda. Rakiplerimle yaptığım karşılaşmalarda da onlara karşı çok üstün güreştim. Çünkü sakatlık olmadığında çok saldırgan ve gücümü iyi kullanan bir sporcuyum. Tekrar da onlara gücümü hissettirdim bu çok önemli. İnşallah da sakatlık falan olmaz, yolumuza aynı şekilde devam ederiz.”

“Yozgat’tan kaçarak geldim”

ASKİ Spor Kulübü’ne Yozgat’tan kaçarak geldiğini söyleyen Kayaalp, “Ben buraya 2005 yılında geldim, Kasım’ın 14’ünde hiç unutmuyorum. Çünkü Yozgat’tan kaçarak gelmiştim valimizi toplayıp ASKİ Spor Kulübü'ne. O gün bu gündür buradayım ve neredeyse başarılarımın yüzde 99’unu burada yaptım. Çünkü Yozgat’ta bir tek Avrupa şampiyonluğum vardı yıldızlarda. Güzel bir ortamımız var, yeni gelen sporcularımız var. Hep iyi güreşçiler buraya geliyor. Ve çok isterlerse çok çalışırlarsa ve burada da iyi bir ekiple çalışıp, hem maaşlarını alıyorlar hem antrenmanlarını yapıyorlar hem de burada kalıyorlar. İyi bir ekiple de çalışıyorlar. Eğer çok istekli olurlarsa işte biz de onlara örnek olmaya çalışıyoruz ve bizleri de örnek alıyorlarsa o başarılara onlar da tekrarlayabilirler. Antrenmanlara gelmeye çalışıyoruz, genelde milli takımlarda antrenmanlarımıza devam ediyoruz ama milli takım olmadığı zamanlarda kulüplerde genç arkadaşlarımızla beraber antrenman yapmaya da çalışıyoruz. Sıkıntılar vardı o zaman işte, daha yılım bitmemişti güreş eğitimindeki yılım. Benim de çalışacağım partnerim yoktu orada. İlerisi için, geleceğim için bunu yapmak zorundaydım. Bir gün sabah valizimi toplayıp ASKİ Spor Kulübü’ne geldim. Allah’a şükür iyi ki de gelmişim eğer gelmeseydim belki bugün burada beraber olamayacaktık, bunu yapamayacaktık. Hayat akışım değişecekti o gün kaçmasaydım. İyi ki gelmişim, bu kadar başarıyı ASKİ Spor’da ülkeme kazandırmışım” ifadelerini kullandı.

“İyiysen senden korkuyorlar”

Rıza Kayaalp, şampiyonalarda rakiplerine korku saldıklarını ifade ederek, “Aslında iyiysen korkuyorlar. Bu böyledir. Mesela serbestte Taha kardeşim, kadınlarda Yasemin Adar, grekoromende benden çekiniyorlar rakipler. Onu hissediyoruz, maça çıkarken de hissediyoruz ve onun faydasını da görüyoruz aslında. O korkuyu verebilmek için de devamlı o rakiplerimizi yenmemiz ve devamlı şampiyon olmamız gerekiyor. O birle ikiyle olmuyor. Bunu üst üste başarırsak o zaman rakibe o korkuyu verebiliyoruz. Her başarı bizim için unutulmaz. Çünkü hepsinde ayrı bir emek var. İnanın yüzlerce kilo ter döküyoruz. Tonlarca kilo kaldırıyoruz. Bir antrenmanda 60-70 ton kaldır indir yapıyorum. Mesela bir günde antrenmanda en az 3-4 kilo ter döküyoruz. Bu 1 günde yaptığımız şeyler, düşünün bunu. Ki bunu 200-300 kere yapıyoruz yıl içerisinde. Her başarı bizim için unutulmaz ben her zaman bunu söylüyorum bu soruya karşı çünkü hepsinde İstiklal Marşı’nı söyletmek, bayrağı göndere çektirmek, gerçekten de bizim için unutulmaz” şeklinde konuştu.

DHA

TRT TÜRK Facebook’ta
TRT TÜRK Youtube’da
TRT TÜRK Twitter’da
TRT TÜRK Instagram'da