2. Dörtlü zirve İstanbul'da

05.12.2019 - 16:56

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dörtlü zirveyi en az yılda bir kez yapmayı karara bağladık. İkinci zirveyi şubat ayında İstanbul'da yapacağız. Onu aramızda kararlaştırdık." dedi.

2. Dörtlü zirve İstanbul'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere'de gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi.

NATO'nun 70'inci yılını kutladıkları Liderler Zirvesini başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, zirvede NATO'nun gündeminde olan stratejik konuları etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını, terörle mücadele, mülteci krizi, külfet paylaşımı, siber ve hibrit tehditler, ittifak dayanışmasının güçlendirilmesi, ayrıca Rusya ve Çin ile ilişkilerin ana konu başlıkları olduğunu bildirdi. 

Türkiye'nin, NATO'nun en güçlü müttefiklerinden biri olduğunu ve 1952'den bugüne bütün önemli NATO misyonlarında görev aldığını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugün de daha önce olduğu gibi Afganistan'dan Irak'a kadar çeşitli görev güçlerinde yer alıyoruz. NATO'ya mali ve askeri payımız pek çok üyenin önündedir. Savunma harcamalarımızın özellikle Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı yüzde 1,9 seviyesinde bulunuyor. Galler Zirvesinde bu konuda bir hedef verdik ve bu hedefe uyum aynen devam ediyor. Tabii önümüzde şu anda birçok ülke var. Bu ülkelerin birçoğunun Gayri Safi Milli Hasılaları aslında çok büyük değil. Bundan dolayı da bu derecelenmede onlar öne çıkma fırsatını buluyorlar. Örneğin, Bulgaristan." 

"Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz güvende olamayız"

NATO'nun gücünün, müttefikler arasındaki birlik ve dayanışmadan kaynaklandığına ve bu noktada ittifakın bütün üyelerinin güvenlik kaygılarını ve tehditlerini dikkate almasının esas ilke olarak göz önünde bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Zira bu küreselleşme çağında hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz güvende olamayız. Biz NATO üyesi olarak, PKK/YPG, DEAŞ ve FETÖ başta olmak üzere pek çok terör örgütüne karşı mücadele eden tek NATO üyesiyiz. Bunu da konuşmamda özellikle vurguladım. Fakat bazı dostların bir taraftan terörle mücadeleyi öne çıkartırken diğer taraftan bu terör grupları ile el ele olduklarını da üzülerek görüyoruz. Biz nasıl ittifakın güvenlik tehditlerini ciddiye alıyorsak, bütün müttefiklerin de bizim güvenlik kaygılarımızı ciddiye alması gerekir. Bunun üzerinde durduk. Biz müttefik olmadan bu dayanışmanın gerçekleşemeyeceğini de ortaya koyuyoruz. Müttefik olmanın gereği budur. Bunun üzerinde tüm ortakların durması gerekir. Bu konuları hem zirve oturumunda hem de ikili görüşmelerde dile getirdik." 

AB'nin mültecilerle ilgili verdiği  sözleri tutmadığını söyleyen Erdoğan, "Benim her zaman söylediğim güzel bir nüktedir biliyorsunuz, 'Siz hep bal diyorsunuz ama ağız tatlanmıyor.' Avrupa Birliği olarak verilen bir söz vardı. İki partide 3+3 milyar avro destek verilecekti. Bu da bizim milli bütçemize değil. STK'lar vasıtasıyla Kızılay, AFAD gibi kuruluşlarımıza. Peki bunlar geldi mi? Hayır. Sadece 3 milyar avro geldi, orada kesildi, diye ifade ettik." dedi. 

"Dörtlü Zirve'yi en az yılda bir kez yapmayı karara bağladık"

Bu konunun Dörtlü Zirve'de de önem arz ettiğini vurgulayan Erdoğan, "O Dörtlü Zirve'de kendileri de buna hak verdiler. Gerek Almanya Başbakanı Merkel gerek Fransa Cumhurbaşkanı Macron… Tabi hepsinden öte İngiltere Başbakanı Johnson o bu işe çok önem veriyor. Bu Dörtlü Zirve'yi en az yılda bir kez yapmayı karara bağladık. Şimdi ikinci zirveyi de şubat ayında İstanbul'da yapacağız. Onu aramızda kararlaştırdık." ifadelerini kullandı. 

Zirve marjında bir dizi ikili görüşme de gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"İspanya ve Yunanistan başbakanlarıyla görüştük. Özellikle İspanya ile yaptığımız görüşme çok verimli geçti. Yakın zamanda İspanya Başbakanı Sanchez, bir Türkiye ziyareti gerçekleştirecek. Bu vesileyle Kral Felipe'ye de mesajımızı gönderdik. 'Onu da sizden sonra Türkiye'ye bekleriz. Onunki resmi bir ziyaret olur ama sizinkini 7. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı olarak İstanbul'da yapalım. Büyük bir iş adamı grubu ile gelirseniz sizin ve bizim iş adamlarımızla birlikte bu toplantıyı gerçekleştiririz.' dedik." 

"ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi üzerindeki çalışmaya ağırlık vereceğiz"

ABD Başkanı Donald Trump ile de verimli bir görüşme gercekleştirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Bazı sorun alanlarını gündeme getirdik. Onları tekrar konuştuk, görüştük. Bu konularla ilgili olarak da takibini ilgili arkadaşlarımız sürdürecekler. İkili ilişkilerde özellikle bu 100 milyar dolarlık ticaret hacmi üzerindeki çalışmaya ağırlık vereceğiz. Ayrıca NATO Zirvesi ve bölgesel konuları ele aldık. S-400 ve F-35 konusunda ise daha önce görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız çalışmalarına devam edecekler." değerlendirmesinde bulundu. 

Kraliçe II. Elizabeth'in resepsiyonuna ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın davetine eşi Emine Erdoğan ile katıldığını hatırlatan Erdoğan, "Tabii bu görüşmelerle birlikte NATO'da yapacağımız birçok iş var. Malum NATO'daki görevimiz ve ittifak içindeki konumumuz büyük önem arz ediyor. Bunları da hassasiyet içerisinde yürüteceğiz. Türkiye, NATO içinde en büyük orduya sahip ülkeler sıralamasında ilk sıralarda. Ordumuzu gerek ileri teknoloji gerek yetkinlik itibarıyla şu anda olduğundan çok daha güçlü bir konuma çıkarma gayretlerine devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.

"Herkes sözünün arkasında durursa terörle mücadelede işimiz çok daha kolay olacak"

Bir gazetecinin, "Macron 'NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti' demişti. Siz de kendisine 'Önce sen kendi beyin ölümünü kontrol ettir' demiştiniz. Oldukça bozulmuş. Buraya geldiği gibi Trump’la görüşmesinde de Türkiye hakkında birtakım açıklamalar yaptı. S-400’ler konusunu gündeme getirdi ama Trump bile Türkiye’yi korudu, Obama’yı suçladı. Dörtlü Zirve’de Macron’un nasıl bir tavrı vardı?" şeklindeki sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Macron ile bu konulara hiç girmedik. Ama tabii Sayın Trump ile görüşmesinde Sayın Trump'ın hakikatin yanında yer alması gerçekten manidardı. Çünkü bizim Fransa ile çok farklı bir anlaşmamız var. Fransa - İtalya -Türkiye olarak bu adımı atacağız. Ama bu hala savsaklanıyor. Bunun yanında ikinci bir anlaşmamız daha olacak. Onunla ilgili de yine hala adımı atamıyoruz. Aradaki bu tür sıkıntılar nedeniyle maalesef yürümüyor. Halbuki onların bize ihtiyacı var, bizim de onlara ihtiyacımız var. 'Gecikiyor bu işler. Bu adımları atalım ve neticeye yürüyelim' dedik. O da kabullendi, 'Çalışmaları yürütelim' dedi. Temenni ederim ki bundan sonra bu tür şeyler olmaz." 

"Avrupa Birliğini tahrik ediyorlar" 

Türkiye'nin Libya ile yaptığı anlaşmanın NATO Zirvesi'nde gündeme gelip gelmediği sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her şeyden önce Libya mutabakat muhtırasıyla alakalı olarak biz meşru yönetimle bu işi imzalamış bulunuyoruz. Şu anda arkadaşlarımız Meclis'e aktardılar ve Meclis'te bu süreç devam ediyor. Meclis'ten bunun geçmesiyle, süratle bu adımı atarak, iş artık adeta yürürlüğe de girmiş olacak. Ama karşı taraf da tabii bundan rahatsız. Hakları olmayan şeyleri hak edinme durumuna geçenler böyle bir durum olunca tabii sıkıntıya girdiler. Tabii başta Yunanistan olmak üzere Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail rahatsız olduğu gibi Avrupa Birliğini de tahrik ediyorlar."

Dörtlü Zirve'de de Fransa ve Almanya'nın da bu konu üzerinde durduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz gerekli açıklamaları yapınca da gene tabii Fransa maalesef bu işte hala rahatsızlığını devam ettiriyor. Ondan sonra dedim ki 'Sen niye bunun üzerinde bu kadar duruyorsun, burada senin bir hakkın var mı? Buranın garantör ülkesi Türkiye'dir, garantör ülkesi Yunanistan'dır, İngiltere'dir. Peki sen nereden buraya giriyorsun?' Orada bizim soydaşlarımız var ve soydaşlarımızdan tarafız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Dolayısıyla onların haklarını da korumak için sonuna kadar çalışacağız. Tabii şu anda özellikle de hak yerini bulma yolunda yürüyor. Bu onları rahatsız ediyor. Ama bütün mesele burada. Şimdi bakıyorsunuz birileri 'oradan çekilin, burada daha durmayın, aksi takdirde sizi memleketinize göndeririz' gibi yaklaşımlar içerisine giriyorlar. Biz buradaki hukuku ve hukukumuzu soydaşlarımız başta olmak üzere koruyacağız." 

AA

 

 

TRT TÜRK Facebook’ta
TRT TÜRK Youtube’da
TRT TÜRK Twitter’da
TRT TÜRK Instagram'da